Gezi parkı olaylarından önce yazmayı düşünmüşken bir süre olanların üzüntüsünü yaşamaktan fırsat bulamadım.
Yeşili sevmek her insanın içinde olan bir duygu..
Yeşil Girişimcilik ise her girişimcinin ve girişimci olmak isteyenlerin başarı çıtasını yükseltecek bir ruh hali…
Hızla değişen dünyamızda ; değişen iklim koşullarında değişen kaynaklarımızın,enerjiden tarıma bir çok alanda değişen meslekler var. Ayrıca da mevcut işini çevre dostu haline getirmek isteyen ciddi sayıda firmalar var.
Özellikle kadınlar,gençler,engelliler gibi dezavantajlı grupların iş piyasasında yer edinmek isteyenlerin yararlanabileceği yeni bir alan ”Yeşil Girişimcilik.’›
Bu anlamda Yeşil Girişimcilik alanında farkındalığı artırmak amaçlı; İki yıldır devam eden, başından sonuna kadar içinde olduğum ,Girişimci iş Kadınları Derneği (Gişkad )nin Türkiye ortağı olduğu,İngiltere ve Portekiz den ortaklarımızla yürüyen bir AB LDV projesinin sonuna geldik.
Bu projeyi öncesinde MEM den Hamide Kavas ile birlikte başlamıştık,sonrası 2. Yıl da ise Mersin Büyükşehir’den Çevre Mühendisi Betül Yıldırım ve Dernek Genel sekreterimiz Gül Erturhan arkadaşımda uyum içinde yürüttük.Onlara içten teşekkür ederim.
Toplam dokuz üniteden oluşan eğitimleri 73 kişiye verdik… Çoğunluğu kadın olan öğrenciler,Sertifikalarını da proje ortaklarımız Portekiz ve İngiltere’den gelen heyetin elinden aldılar. Umuyorum kısa zamanda Çevreci ve renkli iş fikirlerinin olacağına inandığım girişim adaylarımız işlerini kurarlar.
Tabii ki iki yıllık süre içerisinde Çevreciliğin duayeni İngiltere ve Portekiz inceleme gezi ve çalışmalarda bulundum. Doğayı sevmek ,insanı sevmekle eşdeğer olduğunu ve özellikle İngiltere gelecek yüz yıl içinde kendilerine hedefler koyduklarını ve bunu planlama dahilinde yaptıklarını gözlemledim.
Yenilenebilir enerji konusunda inanılmaz işler başarmışlar.Akıllı evler, kolay ve ucuz yaşam için çok önemsiyorlar…
Her şeyden önce çevreci işler ve yenilenebilir enerji kullanımında teşvikleri var… Eko dizaynı yaşamlarını her alanına yansıtmışlar.
Portekiz inceleme gezimizde ise en ilginç olanı yılda bir kez Pazar günü “ULUSAL YEŞİL GÜN (green day)” ilan etmiş olmalarıydı. Tesadüfen biz oradayken Pazar günü bütün Halk sokaklardaydı ve aynı tip kıyafetlerle yürüyüş yapıyorlar ve festivale katılıyorlardı. Akşam da müzikli, eğlence programları düzenlenmişti.İşin ilginç yanı bunu hükümet desteklemesiydi.
Tam da bu noktada; içimden bir ses ‘Bizim Ülkemizde bunlar neden olmasın’ derken,dönüş gününün ertesi gün Taksim de yaşanan Gezi parkı eylemi ve yaşanan insanlık dışı uygulamaları gördüm. İnanın çok üzüldüm.
Ve dedim ki;”Herkes gider Mersin’e, Ülkem gider tersine”
Kısacası bizim Demokrasi -insanlık adına ve de Yeşil bir Dünya adına daha çok yol kat etmemiz gerekiyor..
Sevgi ve saygılarımla..